Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Çarşamba, Kasım 21, 2012

Loire Vadisi 1. Gun: Sato Amboise, Leonardo bahcesi

Loire, Fransa'nin  tarihsel dokusu, satolari ve saraplariyla unlu bir bolgesi. Paris'in guneybatisinda, yaklasik 3 saat uzaklikta. Ortadan gecen nehrin kenarinda 280km uzanan Loire vadisi gorulmeye deger. 2000'den beri  Unesco'nun dunya mirasi listesinde.  Bu seneki Toussaint tatilinde 2 gunluk de olsa oradaydik.
Evet yanlis mevsim; evet yetersiz gun ama bazen boyle denk geliyor iste.
Turkiyeden farkli olarak   biz 2 aydir kis yasiyoruz,  atki, mont, bot, eldiven hatta  kar maskesi! olmadan olmuyor.
Satolar guzel; bahceleri daha da guzel ama:
Yagmur, islak ayaklar, islak semsiye,  fotograf makinasi, canta kombinasyonuyla biraz zor oldu kesif.
Ustteki zor hava kosullarini,  15 civarinda sato oldugunu, saat 17:30'da kapandigini,  her bir satoya girisin ortalama 12 euro oldugunu, ve gezecek 2 gunumuzun oldugunu dusunursek, secmece yaptik, mobilyalari muhafaza edilmis satolari tercih ettik, ic mekandaki gorselleri dikkate alarak sectik.
Amboise'dan basladik. Turizm ofisinden  Amboise Satosu (Château d'Amboise) ile Leonardo Bahceleri icin bilet aldik.

Soylemem gerek yok cok kalabalikti. Amboise Satosu, 15. YYda kraliyet ikametgahi olarak kullaniliyormus. Kral 8. Charles'in 1498 yilinda bu satoda olmesinden sonra 1840'dan itibaren Fransa kultur bakanligi tarafindan tarihsel bir yapi olarak kabul edilmis. 

Icerisi bos,(Amboise'in icinin bos oldugunu gordukten sonra digerlerinde ic mekan gorselligi aradik) bir kac ufak parca disinda pek bir sey yok. Fransiz rehberler gruplara bilgi veriyor. Biz kendimiz gezdik, cok da bir sey anlamadik.
 Bahce icindeki kucuk sapelde omrunun son 3 yilini Amboise'da geciren Leonardo Da Vinci'nin mezari bulunuyor.


Amboise kucuk ve sirin bir kent, ikinci duragimiz biraz ilerideki  Chateau du Clos Luce'tu. Leonardo Da Vinci'nin  son 3 yilini gecirdigi kocaman bahceli minik bir sato burasi. Bahcesinde  ve iceride icatlari, uzerine kafa yordugu mekanizmalar, maketler sergileniyor.

Zirhli Tank icadi

Vitruvius adami, insan vucudundaki oranlari gosteren altin oran calismasi




Aksamina da Les Caves Duhard'da sarap tadimi yaptik.  Ozan gitmeden sadece sarap arastirmasi yaptigi icin, olmazsa olmazimizdi sarap . Cogunlukla beyaz sarap uretimi yapiliyor, bunlarin da cogunlugu yari tatli .( benim tercihim sek sarap her zaman) Once mahzeni gezdik, cook yillik saraplari gorduk, ozelligi ficilarda bekletilmeden dogrudan siselenmesi. Once gozumuzle degerlendirip, sonra  koklayip, sonra agizda calkalayip en son damakta kalan tadina baktik! Yaninda yoreye ozgu keci peyniri de vardi. Hayatimda ilk defa keci peyniri guzel geldi orada. Bir kac Vouvray sarabi secip  otelimizin bulundugu  Chinon'a gectik. Kucuk bir kasaba Chinon. Saraplariyla unlu yine. Aksam hem yemek yiyip hem de sessiz sehirde biraz dolastik.



Cumartesi, Kasım 10, 2012

Matmazel Christine


O bir matmazel; 50li yaslarinda, Britanyali,  minicik evinde yalniz yasayan  ama cook aktif bir hayati olan...
Tam kurs saati geldiginde telefon edip, yolda arkadasla karsilastim simdi onla kahve iciyorum, 10 dakika sonra sizdeyim! diyen bir hoca Christine:)
Sarki soylemeye bayilan, koroda sarki soyleyen,  kurs ortasinda gecen kelimelerden aklina sarki gelip mirildanan, bize kurs aktivitesi olarak  sarki getirip bosluk doldurtan:)
Gonullu organizasyonlarda yerini alan, sosyal duyarliligi yuksek,
Yaz kis  bisikletinden vazgecmeyen,
Ben gibi tatliya bayilan,  saga sola dikkati  hemen dagilan...
En az bizim kadar gezmeye merakli olan; bu yuzden bir turlu tarih denklestiremedigimiz; uzayip yilan hikayesi olan kursumuzun hocasi;

Yerli mali tutkunu;  Starbucks, Mc Donalds... Cin mali dusmani,
Sahsina munhasir bir kisi Christine.
Bazi bazi ters dussek de ( fransiz yemekleri, tarih, politika bazen) hem hocalik, hem rehberlik; hem  arkadaslik yapti bize. Pek cok aktiviteyi onun sayesinde takip ettik, Paris'i birlikte  kesfettik, ondan cok sey ogrendik.
Kurslarimiz bitmek uzere. Onunla ilgili bir kac detay olsun istedim burada. Tekrar gorusecegimize eminim. Belki burada belki Turkiye'de. Zaten Turkiye'de yasayan arkadaslari var ve gidiyor zaman zaman.( Biz gittigimizde de sigara siparis ediyor.)

Bizi bazen les voyageurs (gezginler); bazen mes enfants (cocuklarim); bazen de mes amis (arkadaslarim) olarak cagirdi.  Cok samimi oldugunda bile sinirlari vardi. Kucuk seylerden mutlu oldu, kucuk seylere tepki gosterdi bazen.
Komik de ayni zamanda, gulduk; eglendik, gezdik kisaca,  yaninda   biraz fransizca...
Onu tanimak guzeldi.
C'était  plaisir de la  rencontre!




.