Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Salı, Haziran 18, 2013

Tanca 4. Gun- Donus

Son gun gunesli havayi firsat bilip terasta kahvaltimizi yaptik. Ucak 18:00 deydi. Arabaya atladik, yolda Ceuta'ya gitmeye karar verdik, meraktan. Iste bu son karar yanlisti.

Ceuta'da , (Arapca adiyla Sebta) birsey olmadigina dair Gilles bizi uyarmisti ama Fas icinde bagimsiz bir Ispanya sehri fikri ilginc geldi ve merak ettik. (Ozan).. Genelde sarap, peynir ve sarkuteri urunleri icin gittiklerini belirtmisti Gilles.
Girmek icin bu kadar prosedur bu kadar karmasa olacagini onceden bilsek asla gitmezdik. Sehrin giris kapisinin onunde onlarca Fasli tezgah acmis her turlu yiyecek, giyecek satisi yapiyordu, muthis bir karambol ve kargasaydi ortalik, saskinliktan resim cekemedim galiba.


Tam ogle saatinde  tam siesta vakti oyle ugrasip kan ter icinde girdigimiz Ceuta'da hakkaten de bir sey yoktu, isin kotusu giriste o kadar oyalandik ki birseyler yemek icin bile vaktimiz yoktu zaten . Ayaklarimizi suya sokup geldik, Pasaportumuzda   Ceuta giris cikis damgasi hatira olmus oldu iste.
Melilla ve Ceuta, Afrika'da olmasina ragmen Ispanyollar'a ait. Sabahki kahvaltida Fasli otel calisani sakayla karisik oradaki Ispanyol cifte Ceuta ve Kanarya Adalari'ni bir katakulleyle aldiniz demisti. Biz de kiyimizdan maksimum 5km acikta; Yunanistan'dan bilmem kacyuz kilometre uzaktaki Meis adasinin Yunanistan'a ait olmasi ornegini verdik. Sonuc: Kim denizciyse adalari o kapar.


Girmemizle cikmamizin bir oldugu bu gereksiz  sehirden sonra  Tanca'daki Saveur de Poisson'da yemek yiyip kosa kosa ucaga zor yetistik yine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder