1 haftalik Noel tatilini firsat bilip Istanbul'a gittik 24 aralik sabahi. Sokaklar yollar gibi havaalani da gayet tenhaydi. Noel oncesi sokaklardaki o cilgin kalabalik gitmis yerini skunet almisti. Kisitli zamanda yapilacaklar coktu ve programimiz oldukca milimetrikti. Planimiz vardigimiz aksam taksimde arkadaslarla bulusup fasil yapmakti. Eskisehir'deki yurt ve okul arkadaslarimla gec de olsa bulusup guzel ve eglenceli bir aksam gecirdik. Sarkilar danslar rakilar mezeler derken gecenin sonunu ve eve nasil geldigimizi hatirlamiyorum.
Ertesi gun aksama kadar kendime gelemedim, tabi Ozan da. Bu yuzden pazar gunu icin dusundugumuz Sultanahmet gezisi iptal olmus oldu. Sadece sabah Rumelihisari'ndaki Lokma'ya kahvaltiya gittik; annem, ablam ve esi ve Bursa'dan gelen kuzenimle.
Halim perisandi bu resmin cekildigi dakikalarda:)
Hafta ici ise Ozan'in teyzesi, anneannesi, abisi, babasi ve yegenlerle vakit gecirdik. Biraz alisveris yaptik, bir bavul dolusu yiyecek getirdik memleketten. Tabi bu yogun kosusturmada gelirayak hasta oldum. 31 Aralik sabahi yola ciktik yeni yili Paris'te karsilamak uzere. Aksamina Eiffel'e gidecektik Champs Elysees'deki sokak coskusunda yerimizi alacaktik ama olmadi. Yattik uyuduk. 1 haftanin yorgunlugunun ustune grip eklenince pek havaya giremedim. Bu gune kadar da bu yaziyi bir turlu tamamlayamadim. Gribim kapanisi oksurukle yapti ve simdiye kadarki en siddetli oksurugum de 10 gunun ardindan ancak sona erdi.
Yeni yil havasina giremedim ama nasil baslarsa oyle biter sozune de inanmam, herkese ve kendime tekrar bomba gibi bir yil diliyorum. Hosgeldin 2012!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder