Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Cumartesi, Ağustos 25, 2012

Gemi Turu 1: Marsilya, Olbia,Tunus


Marsilya
Fransa'nin 2. buyuk sehri Marsilya farkli ulke ve kulturlerin karmasindan olusmus. Araplar istila etmis biraz, Cezayirliler cogunlukta.
Limani Fransa ve Akdeniz'de 1.; Avrupanin ise en buyuk 4.limaniymis. Telefonda gemi 4. limandan kalkiyor joilette duragi dediler. Otobusten inip gemiye binecegiz sandik.  2km'ye yakin yol yuruduk gunesin altinda bavullarla. Gemide bir sohbet konusu da buydu,  biz gibi mesafeyi ongoremediginden yuruyup perisan olanlar vardi.
Sabunlari meshur, hani rengarenk mis kokulu sabunlar var ya, iste onlar hep Marsilya'dan. 


Gecerken pazara da ugradik. Turk pazarlarina benziyordu.

Toinou restoraninda taze deniz urunleri yenmesi tavsiye edilir.

Kisacik turumuzdan aktaracaklarim  bunlar.

Gelelim gemi rotamiza...
Yolculuk boyunca;
Hicbir extra tura katilmadik, genelde otobuslerle, bazen shuttle, bazen taksiyle sehir merkezi ve plajlara gittik. Geminin turlarina katilmayacaklar icin de resepsiyonda her gun gidilen ulkeyle ilgili alternatif ulasim secenekleri, fiyatlari, tarihi ve turistik bilgiler ve haritanin yeraldigi ciktilari bulabiliyorduk. Faydali bir hizmetti. Ozan da  calisip gelmisti zaten.

Olbia


Italya'nin Sardinya adasindaki bu sehirde once sehir merkezine oradan da plaja gittik. Hos bir sahil sehri'nin disinda soyleyebilecegim enteresan birsey yok.


Tunus

Gezilen yerler icerisinde en farkli duragimiz Tunustu. Daha once bir arap ulkesi gormemistim. Heyecanliydim. Gemiden iner inmez biz turistleri develer karsiladi. Limana dizmisler 4 deve. binip bi tur attiriyorlar.  Binmesem olmaz; hemen attim arkama Ozan'i Tunus'a sooyle bir tepeden baktim.


Liman duty free'sinde turistlere ozel yoresel kiyafetli calgicilar...

Ulasim ayni istanbul gibi; metro ve otobuslere kalsak butun gun sehir merkezine ulasamayacaktik. En makulu taksi ayarlayip gezmekti. Gemi cikisinda konuslanan tur firmasinin secenekleri icinden 4 kisilik Medina, Kartaca ve Sidi Bu Said turunu sectik. Yanimiza fransiz genc bir cift bulup taksiye atladik. Epey atraksiyonlu makasli hamlelerle fransiz kizin yuregine inmeden eski sehir meydani Medina'ya vardik.

Yanimiza hemen bir adam geldi bizi alip gezdirmeye basladi. Dolandirici oldugunu sonradan farkettigimiz  bu adam kendince bize rehberlik yapip kendi anlasmali oldugu dukkanlara bizi goturup  kaziklamaya calisti. Hizla gectigimiz diger dukkanlarda begendigim bazi seyler icin durmak istedigimde mudahale edip bunlar dinar kabul ediyor ben sizi euro kabul eden yerlere goturecegim! dedi.  Niyetini cok gec anladik malesef. Ara sokaklardan birinde bize; ana caddede para alamiyorum rehberlik ucretimi burada alacagim kisi basi 5 euro! dedi. Medina meydaninda taksilerin bulundugu yerde bastonlu Ibrahim'e rastlaraniz hemen kacin, kendinizi kurtarin!
 Ust resimde buyuk boyunu gordugumuz kus kafesleri sehre ozgu bir dekorasyon objesi olarak hemen hemen her dukkanda satiliyor. Minicik bile alsan bavulda kapladigi yer sorun oluyor!


Tunus'ta minareler genelde  kare biciminde.

Guzel olan cogu Tunuslunun arapcanin yaninda fransizcayi da gayet iyi konusuyor olmasiydi.


Ibrahim'den  kurtulup Kartaca ve Sidi bou Said'e devam ettik taksiyle. Iste buralar Medina'dan sonra gayet guzeldi.


Medina'dan sonra  Kartaca'ya geldik ama hem biz hem de diger cift bir an once Sidi Bou Said'e gitmek istedigimiz icin burada cok az kaldik. Buradaki milli muzeyi gezemedik .

Hemen Sidi Bou Said'e ciktik.
Burasi dik yokuslari, dar ara sokaklari, tepede muhtesem deniz manzarasi, kafeleriyle gercekten gorulmeye degerdi. Mavi ve beyazin hakim oldugu bu tepedeki sehre once gitmeliymisiz ; ama Ibrahim bizi eski sehirde o kadar oyaladi ki tadini yeterince cikaramadik. Meshur  caylarini aceleyle icip bol bol fotograf cekip pazarlik yaptik.


Bol sekerli, naneli, fistikli cay. Pek nane yoktu ama fistiklar guzeldi. Sekersizi var mi dedim yok dedi. Halbuki ben Paris Cami'sinde sekersiz olsun lutfen diyorum, sekersiz getiriyor garson



Evlerin beyaz olmasinin sebebi sicak; kapi ve pencerelerin mavi olmasinin sebebi ise sineklerden korunmakmis. Sinek maviye gelmezmis.



Urunlerin fiyati konusu cok karisikti; bir dukkanda en az 3-5 satici vardi her kafadan farkli bir fiyat cikiyordu. Isin ilginci kasaya vardigimiza fiyat birden 5 katina cikiyordu.(Medina'da) Bu pazarlik isleri cook yorucu oldu. Resmen bezdiren uzun diyaloglardan sonra  birkac  ufak birsey aldim ama; en cok ne kadar kaziklarim mantigi bize hem zaman hem enerji kaybettirdi. Yanimdaki kiz esantiyon boyutunda parfum esansini 15 euroya, 5li baharati  20 euroya aldi. 100 euro dedi ama 20  ye aldim! dedi.
Son olarak hurmamizi da alarak, hem sicaktan hem de sonsuz pazarliklardan  bitik vaziyette  gemiye donduk. Bizim ulkemize gelen turistlere de boyle tutturabildigine fiyatlandirmalarin turist gozunde hic hos olmadigini bizzat yasadim. Yapmayalim cok kotu bir itibar, valla. Pazarligin bile kararinda olani guzel.

4 yorum:

  1. Tek kelime ile harika! Bazi sokaklari ne kadar fakir bakimsiz. Deve turu ilginc olmali:))

    YanıtlaSil
  2. Eski sehir Medina, Eminonu'ye benziyor biraz,epey bakimsizdi ara sokaklar. Deve turu da kisacik ama guzeldi.:)

    YanıtlaSil
  3. Cok hos bir gezi olmus.. Ibrahim cok fenaymis.. Bu gezinin hatirlarindan biri oldugu kesin :)

    YanıtlaSil
  4. :) Bahar, Ibrahim yuzunden uyuyamadim o gece, saticilara mudahale edip fiyati arttiriyordu, tam anlasicaz hayir vermeyin yuru diyordu, bana da pazarlik yapiyorum diye bagirdi,:))Kabustu resmen

    YanıtlaSil