Bir kadın kadar zarif, bir erkek kadar güçlü...
Banyo camından sarkıp bu fotoğrafı çekerken makinanın flaşını yere düşürdüm:(
Genellikle pembe gözlüğümü takıp buranın iyi taraflarını görüyorum. Yayalara yol veren araçları, sarı ışıkta yavaşlamalarını, otobüs şoförlerinin her binişte gülümseyerek selam vermelerini (bak bunu hiçbir yerde görmedim mesela; İtalyadakiler acayip kabaydı hatta), bisiklete binmeyi, parklarında örtümü yayıp oturmayı, piknik yapmayı, metroyla ya da otobüsle her yere kolayca ulaşmayı, insanlardaki hoşgörüyü, sokaktaki özgürlüğü, metroda-sokakta kulağıma gelen hoş müziği, kim ne der ne düşünür dememenin getirdiği rahatlığı seviyorum.
Sevmediğim şeyler de var; ama şimdi konumuz o değil. Başka yazıda...
Louis Vuitton kuyrugundaki herkes alisveris yapiyor mu acaba?? yoksa turistik bir aktivite mi orayi gezmek:))
YanıtlaSilKasanın ne kadar kalabalık olduğunu tahmin edemezsin! Özellikle çekikgözlüler peynir ekmek gibi alıyor!:) Hayret ediyorum. Tabi turistik aktivite olarak gezenlerde var.:) Vitrinleri hep çok şık oluyor.
YanıtlaSilbu arada evinizin manzarasi supermis:)
YanıtlaSil